Başkentin Kalbinde Vatandaşlar Pazarlarda Yere Atılan Sebze ve Meyveleri Topluyor: “Karanlıkta Geliyorum Komşular Kimse Görmesin diye… Açın…
DİLAN KUTLU
Türk-İş’in ekim ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 13 bin 684 TL’ye çıktığı Türkiye’de, geçim sıkıntısı çeken dar gelirli vatandaşlar başkentin kalbindeki semt pazarlarına gidiyor hava karardıktan sonra pazarcıların çöpe attığı sebze ve meyveleri toplayın. onu evine götürür. Yere atılan marulları toplayan bir vatandaş, Anka Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “‘Burayı alabilir miyim?’ diye soruyorum. ‘Alabilirsin’ diyorlar. Marul yapraklarını yerden topladım ve gittim. Ne yapayım, marulu evde mi yiyeyim? Acıktığınızda onu toplayıp yemek zorundasınız. Gururun hiçbir faydası yok.” Akşam fiyatlarından yararlanmak için markete gelen 68 yaşındaki Arife Akoğlu ise, “Akşam çürümüş ayakkabı ve sandaletleri eve götürüyoruz. Yarısını tüketiyoruz, geri kalanını çöpe atıyoruz. Karanlıkta geliyorum komşular kimseyi görmesin diye… Siteye utanarak giriyorum yemin ederim.”
Türk-İş’in araştırma sonuçlarına göre, Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması (açlık sınırı) 13 bin 684 TL’ye çıktı. Yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı sebze ve meyve fiyatlarına da yansıyor. İki hafta önce 15 lira olan domates 35 liraya, salatalık ise 15 liradan 20 liraya satılıyor. Kabak ve patlıcanın fiyatı 15 TL’den 20 TL’ye, yeşil biberin fiyatı ise 25 TL’den 40 TL’ye çıktı. Artan fiyatlardan en çok etkilenen dar gelirli vatandaşlar akşam saatlerinde semt pazarlarına giderek evlerine sebze ve meyve alıyor. Bazı dar gelirli vatandaşlar da hava karardıktan sonra gittikleri semt pazarlarında pazarcıların çöpe attığı sebze ve meyveleri toplayıp evlerine götürüyor.
Akşam saatlerinde markete giden vatandaşlar yaşadıkları sıkıntıyı Anka Haber Ajansı’na anlattı. Emekli maaşının 10 bin 500 lira olduğunu söyleyen bir vatandaş, “30 liranın, 40 liranın aşağısı yok. Akşamları biraz geç geliyoruz, biraz daha ucuza versinler” dedi. Yeterli olmadığını söyledi.
“NEREDE UCUZ FİYAT VAR, ORAYA KOŞUYORUZ… NE YAPMALIYIZ?”
Akşam pazarında yeşillikler akşam saatine bırakıldığı için 1 liradan satılıyor. Vatandaşlar daha ucuza marul, maydanoz ve nane almak için sıraya girerken bir vatandaş, “Artık para kaybediyorlar. Nerede ucuz varsa oraya koşuyoruz, ne yapalım. İlk kez biz de geldik” dedi. Tanesi 1-2 lira olmasına şaşırdık. Ucuz olur ümidiyle gece geç saatte yola çıkıyoruz.”
“DURUMU İYİ OLMAYANLAR GELİP TEZGAH ALTINDAKİLERİ TOPLUYOR”
Akşam sattığı ürünlerin fiyatlarında indirim yapan pazarcı, “Piyasa pahalı diyorlar. Pazarda sattığım domates 45 lira. Ben 25 liraya satıyorum. Bu ürün zararda” dedi. Şu anda çöpe atana kadar satmak istiyorum. Hiçbir gelirimiz yok. İnsanların nakit parası yok, kart kullanmıyor. Durumları iyi.” “Olmayanlar gelip tezgahın altını topluyor. 10 bin lira kira var ama geçim yok. 20 bin lira maaş kimseye yetmiyor” dedi.
“KOMŞULAR GÖRMESİN İÇİN KARANLIKTA GELİYORUM…”
Ucuz fiyatlardan yararlanmak için akşam alışveriş yapmak üzere markete gelen 68 yaşındaki Arife Akoğlu, pazardan eve döndüğünde utangaç bir şekilde dairesine girdiğini belirterek, şunları söyledi:
“4 kişilik bir nüfusuz, akşamları markete geliyoruz. 30 TL’ye hiçbir şey alamıyoruz. Oğlum matematik öğretmeni. 3 yıldır randevu bekliyor. 80 puan aldı alamadık. atanmak… 10 liraya 3 ıspanak aldım, 5 liraya iki demet maydanoz aldım, 5 liraya kıvırcık yaprak aldım, “Patlıcan aldım eve gidiyorum. Özellikle akşamları geldim çünkü bende yok, yetmiyor. Akşam çürümüş ayakkabı ve sandaletleri eve götürüyoruz. Yarısını yeriz, yarısını da çöpe atarız. Komşular kimseyi görmesin diye karanlıkta geliyorum. Utanarak giriyorum siteye, yemin ederim.”
“EMEKLİ MAAŞI 7 BİN 500 LİRA, KONUT KİRALARI 15-20 BİN LİRA”
Fiyatı 15 TL’ye düşen ucuz elmayı almaya çalışan 65 yaşındaki vatandaş, “Eşim gün içinde geldi fiyatı 30 liraydı. Özellikle alamayanlar için çok zor. Evimiz var, kiradayız, emekli maaşı 7 bin 500 lira, evin kirası 15-20 bin lira, kirası 15-20 bin lira.” “Nasıl paranız var? Bu aile nasıl geçinir? Akşamları gündüze göre daha uygun. Eskiden akşam geldiğinizde çarşıda kimseyi bulamazdınız. Ama şimdi insanlar anlaşamıyor. Omuz omuza. Gerçekten bu millete yazıktır” dedi.
“EMEKLİLER ÖLSÜN… EK İŞ YAPMAK ZORUNDASINIZ, KAÇAMAZSINIZ…”
67 yaşındaki emekli pazarlamacı, 35 yıldır bu işi yaptığını, kirayla yaşadığını ve ek iş yapmak zorunda olduğunu belirterek, “Verilen parayla geçinebilen varsa üzülürüm” dedi. Bu dönemde Tayyip tarafından. 7 bin 500 TL, elektrik, doğalgaz, su ile… Bitiyor, bu insanlar ne yiyecek, bu insanlar aç mı kalacak, emekliler ölsün… Ek iş yapmak zorundasınız, yapamazsınız. Geçimimizi sağlıyorum… Geçen yılki 2.500 TL’ye razıyım ama bu yılki 7.500 TL’ye doyamıyorum. Sayın Tayyip yaşadığı yerden 150.000 TL ek harçlık kazanıyor. “Erkek geçinebilir mi? emeklilik parası mı?” dedi.
“BEN DE TOPRAKTAN ALIYORUM… AÇLIKTAN ÖLDÜĞÜNDE SATIN ALMAK ZORUNDASIN, GURURUN FAYDASI YOK”
Pazar kapanışında yere atılan marulları toplayan ve yaşlılık maaşıyla geçinmeye çalıştığını söyleyen bir vatandaş, “Fiyatları düşüreceğine söz vermişti. Neden düşürmedi? 200 lira harcadım, toplayamıyoruz… Akşamları ucuzlatayım, biraz para kazanayım diye geliyorum, ayda iki kere geliyorum.” Buraya bir kez geliyorum. Evde iki kişiyiz, yetmiyor. Bu besinlerin hepsinden faydalanamayız. Ben de onları yerden topluyorum. ‘Bunu alabilir miyim?’ diye soruyorum. ‘Yapabilirsin’ diyorlar. Marul yapraklarını aldım ve çıktım. Ne yapmalıyım evin duvarlarını mı yemeliyim? Yıkayıp salataya koyuyorum. Artık gurur diye bir şey kalmadı. Acıktığınızda satın alıp yemek zorundasınız. Gurur işe yaramaz. Bazen arkadaşlarım görür diye sağa sola bakıyorum ama onu da görmezden geliyorum. Gerçekler bunlar…”
11 YAŞINDAKİ ÜNVER: “UCUZ FİYATA SATIN ALMAYA GELDİK”
Büyüyünce kalp cerrahı olmak isteyen 11 yaşındaki Aslı Ünver, babasıyla birlikte alışveriş için akşam pazarına geldiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Eskiden Pazar alışverişi 10-20 lira tutarken şimdi 400 lira oluyor. Çocukken okul ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Bu gerçekten çok üzücü bir durum. Hatta geçen gün arkadaşlarımızla konuşurken şöyle dedik: Başka ülkelere taşınmak istiyorduk, herkes bunu çok istiyor çünkü karşı ülkenin kuralları daha yeterli.” “Keşke Türkiye’de de böyle olsaydı. Sabah fiyatlar daha değerli ama akşam kalan eserler daha çürük oluyor, zaten başkalarına satıyorlar. Biz buraya daha ucuza almaya geldik. Aksi takdirde.” biz de sabah gelirdik.”